COVID-19 salgını, öğrencilerin uzaktan eğitim platformlarında ve dijital cihazların önünde geçirdiği süreyi arttırmıştır. Pandemiden kaynaklı yüz yüze eğitimden uzaktan eğitime geçiş, ailelerin dijital ortamları değerlendirme biçimlerinde değişikliklere neden olmuştur. COVID-19 salgını öncesinde, çocukları sosyal medyadan ve dijital ortamlardan uzaklaştırmaya çalışan ebeveynler ve öğretmenler, pandemi sırasında çocukların uzaktan eğitim oturumlarına erişmeleri ve katılımlarını sağlamak için tam tersi bir tavır almak zorunda kalmışlardır. Bu çalışma, ortaokul, ilkokul ve okul öncesi öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin (N=11) COVID-19 sürecinde okulların kapanmasıyla uzaktan eğitim süreçlerine yönelik değerlendirmeleri hakkında içgörü elde etmek için nitel durum çalışması olarak desenlenmiştir. Veriler, 2020-2021 eğitim-öğretim yılının ikinci yarısında, yarı yapılandırılmış görüşmeler kullanılarak iki aya yayılan bir sürede toplanmıştır. Araştırmanın bulguları, öğrencilerin dijital ortamlara katılımının bağımlılık yapıcı bir davranış olarak değerlendirilmediğini göstermiştir. Ayrıca veliler ve öğretmenlerin öğrencileri uzaktan eğitim oturumlarına zamanında ve kesintisiz katılım için dijital ortamlarda daha fazla vakit geçirmeleri için teşvik ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Hane halkının ve öğretmenlerin dijital medya kullanımına yönelik bu değişen tutumu, ileride farklı sonuçları ortaya çıkaracağı düşünülmektedir. Bu çalışmanın sonuçları ilerleyen süreçte, çocukların bağımlılık yaratan sosyal medya etkileşimlerinin takibi ve öğretim odaklı internet erişimi, salgın döneminden sonra okulların uzaktan eğitim modunun sürdürülme gerekliliği ebeveynler ve öğretmenlerin karşılaşacağı muhtemel durumlar olarak karşımıza çıkarmaktadır.
Yeniden Değerlendirme Covid-19 uzaktan eğitim dijital medya katılımı durum çalışması
The COVID-19 pandemic has significantly augmented household’s dependence on distance education platforms and digital devices. The abrupt shift from conventional to online learning has prompted a reassessment of how families perceive digital environments. Pre-pandemic efforts to restrict children's exposure to social media and digital spaces were overturned, necessitating access to and active participation in distance education sessions. In this qualitative case study encompassing teachers (N=11), the research probes their re-evaluation of digital media engagement and distance learning attendance during COVID-19 school closures in basic education. Data were acquired via semi-structured interviews over a two-month period in the latter half of the 2020-2021 academic year. This study's discoveries challenge the conventional view of students' digital engagement as inherently addictive. Instead, parents and educators actively advocated for timely and consistent participation in distance education sessions. This evolving perspective among households and educators regarding digital media consumption has wider implications. It presents challenges in distinguishing between addictive social media usage and educational internet access, especially if distance education endures beyond the COVID19 era, aligning with Activity Theory's insights into the complex interactions and shifts within educational activity systems.
Reassessment COVID-19 distance education digital media engagement case study
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Teknolojisi ve Bilgi İşlem |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 18 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024Cilt: 9 Sayı: 1 |